Suriye bayır bucak Türkmenlerinden Sanatçı Adil Şan’dan Kırgızistan- Türkiye Fahri Konsolosu Dr. Mustafa Kurt’a ziyaret…
Suriye bayır bucak Türkmenlerinden Sanatçı Adil Şan’dan Kırgızistan- Türkiye Fahri Konsolosu Dr. Mustafa Kurt’a ziyaret…
Suriye bayır bucak Türkmenlerinden Sanatçı Adil Şan’dan Kırgızistan- Türkiye Fahri Konsolosu Dr. Mustafa Kurt’a ziyaret…
Sanatçı Adil Şan; Suriye bayır bucak Türkmenlerini temsil ederek Türkiye’ye ve Türk dünyasına sanat yoluyla yaşanan dramı haykırdı.
ANKARA ( Sivil İnisiyatif )- Adil Şan kısaca kimdir? Esad’ın zulmünden kaçarak beş yıl önce Türkiye’ye sığınan bayır bucak Türkmenlerinden Şan, Türkiye’ye geldikten sonra o günden bugüne birçok sivil toplum kuruluşunun organizasyonuna katılmış, sanat yoluyla Türkmen davasını hep anlatmıştır.
Aynı zaman da güneydoğu bölgesinde halen Suriyelilerin ve Suriyeli Türkmenlerin tercümanlığını yaparak Suriyeli vatandaşların ve Türk yetkililerin iletişim açısından işlerini kolaylaştırmaya çalışan bir adava insanı.
Son olarak geçtiğimiz günler de Türk vizyon Şarkı Yarışması'na Suriye bayır bucak Türkmenlerini temsilen katılan Adil Şan söylediği 'Diriliş' adlı eserle büyük beğeni kazanmıştı. Diriliş Ertuğrul dizisinin jenerik müziğini Türkmenlere uyarlayan Adil Şan, yarışmada 'Jüri Özel 'Sempati Ödülü'nü' kazandı. Suriye Türkmenlerini temsil ederek Türkiye’ye ve Türk dünyasına yine sanat yoluyla yaşanan dramı haykırmıştır.
Kurt; Dünyada savaşlar var göz yaşı var zülüm var ama yine de bizler umutsuz değiliz ve dünyaya haykırıyoruz. (insanı yaşat ki devlet yaşasın)
Kurt; Dünyada savaşlar var göz yaşı var zülüm var ama yine de bizler umutsuz değiliz ve dünyaya haykırıyoruz. (insanı yaşat ki devlet yaşasın) Adalet insan hakları bir gün herkese lazım olabilir zalim Esad’a de lazım olacaktır. Esad’ın zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınmış olan insanların Türkiye de olmaları hasebi ile çok şanslı olduğunu tüm dünya görüyor ve biliyor. Fakat bayır bucak Türkmenleri o kadar şanslı değiller sebebi malumdur ki şehirlerden zorla yani zoraki kaçan Türkmenler önce köylere şimdi ise dağlara sığındılar zor koşullarda zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümeti birazcık el uzatmak istedi ama maalesef içerde ve dışarıda buna engel oluyorlar ve Türkiye’yi ateşin içine atmak istiyorlar. Anlamakta güçlük çekiyorum Birleşmiş Milletler niçin var, nerede İnsan Hakları.! Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümeti olmasa bu insanların hali ne olurdu. Türkiye Cumhuriyetinden ve vatandaşlarından Allah razı olsun. Milletimiz Tarihi misyonunu yerine getiriyor, Kürt, Türk, Arap, Ezidi demeden hiçbir ayrım yapmadan iki buçuk milyon insana çok güzel şartlar da ev sahipliği yapıyor. Bu hizmetler sadece parayla pulla olacak işler değil, bizim insanımız kadir şinastır ve Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir ve en büyük insan hakları bizim medeniyetimizde olduğunun kanıtıdır çünkü bizler insanı insan gibi görüyoruz. Dedi
Bayı Bucak Türkmeni Adil Şan; “ Ne mutlu insanı insan gibi görenlere..”
Şan; Sayın başkanım sizinle en son Balıkesir de 9. Yörük festivalin de buluşmuştuk. Siz hiçbir zaman bizleri yalnız bırakmadınız. Platform çalışmaların da Türk Dünyasına cömert bir şekilde yer verdiğinizi görüyorum. Sizleri Afrika da, Balkanlar da, Türk Cumhuriyetlerin de, Avrupa da dünyanın her yerinde görmek güzel. Çünkü dünyanın her yerinde insan var. Bizim inancımıza göre insan kutsaldır, rengi, dili, dini görüşü ne olursa olsun insan insandır. Osmanlı imparatorluğu bu anlayışla dünyada varlığını kabul ettirmiş. Bu gün siz diyorsunuz ki, “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” bende sizleri sanki Osman, Gazi’yi, Yavuz’u, Atam Fatihi görür gibi görüyorum. Ne mutlu insanı insan gibi görenlere..
Başkent Platformu!
Ülke insanımızın asırlardır aşina olduğu, bir arada huzurla yaşama ve birbirinin derdiyle hemhal olabilme kültürünü, Platform tarafından, sivil örgütlülük alanına taşıyarak, sivil demokrasinin oluşmasına çok büyük katkı sağlamıştır.
