CHP geçmişiyle yüzleşmeli kendine yönelik öz eleştirisini yapabilmeli dir.Yeni yönetimle birlikte CHP örgütlerinde değişimler gözlenmektedir. Partinin eskiden siyaseti laiklik üzerine kurgulayan yapısı kırılmaya başlamıştır. .Parti örgütlerince artık darbe istemlerinin olmadığı yeni bir yapılanmaya doğru gidildiği gözlenmektedir.
-Parti içi demokrasi gereği ,parti delegeleri tarafından bir tüzük kurultayının yapılması istekleri demokrasinin gereğidir. Ancak bu istemin demokratik bir istemden çok parti içi çekişmenin veya hesaplaşmanın istemi olduğu ve doğru bir istem olmadığını bu nedenle demokratik sol hareketlerin yeni yapılanmaya yeni örgütlenme sistemine gitmesi gerektiğini bu yeni örgütlenme ile iktidarı yakalama şansına sahip olunabileceğini
düşünüyorum.Parti tüzüğünün daha demokratik daha katılımcı bir yapıya kavuşması gerekir.
-Bu aslında çok yanlış bir algı.1960 ihtilali olmasaydı CHP’nin iktidara geleceği görülmekte idi. Ancak halk tarafından böyle algılanmasının nedeni CHP hakkında yapılan spekilasyonlardan kaynaklanmaktadır.CHP’nin hiçbir zaman darbecilere yönelik bir istemi olmamıştır.CHP demokrasiye inandığı için çok partili sisteme geçmiştir.
-CHP geçmişiyle yüzleşmeli kendine yönelik öz eleştirisini yapabilmeli dir.Yeni yönetimle birlikte CHP örgütlerinde değişimler gözlenmektedir. Partinin eskiden siyaseti laiklik üzerine kurgulayan yapısı kırılmaya başlamıştır. .Parti örgütlerince artık darbe istemlerinin olmadığı yeni bir yapılanmaya doğru gidildiği gözlenmektedir.
-Hayır,şuanda genel başkanlıkla ilgili bir sorunun olduğunu düşünmüyorum.Parti içi demokrasinin gereği delegelerin istemiş olduğu tüzük kurultayı bir haktır.
-İktidarın komşuları ile sıfır sorunla çıktığı dış politikanın bugün gelinen noktada O politikanın terkedildiği, Türkiye’nin komşuları ile olan dış politikasının, Suriye’yle sorunların, İran’la sorunların , Irak’la Sorunların, Ermenistan’la sorunların sarmal bir yumağa dönüştüğü görülmektedir.
Bölgesel ve küresel güçler tarafından Türkiye’nin böyle bir ateş çemberine atıldığı gözlenmektedir. Özellikle Suriye’de uygulanan dış politikada sadece muhalefeti muhatap alan şu anki yönetimi hiçe sayan bir anlayışı Türkiye’nin ağabeylik görevine yakışmamıştır.
Çin ve Rusya Suriye’deki hem muhalefeti hem yönetimi bir araya getirerek sorunlarının çözülmesine katkıda bulunduğu bu konuda bu görevi yapması gereken Türkiye olması gerekirken dış politikada bu inisiyatifini kaybetmesi doğru bir yaklaşım değildir. Tarihi süreçte bu bölgede ağabeylik görevini muntazam bir şekilde yerine getiren ama bu günkü bu anlayışı ile ağabeylik görevini yerine getiremeyen bir konuma düşmüştür.
Ülke insanımızın asırlardır aşina olduğu, bir arada huzurla yaşama ve birbirinin derdiyle hemhal olabilme kültürünü, Platform tarafından, sivil örgütlülük alanına taşıyarak, sivil demokrasinin oluşmasına çok büyük katkı sağlamıştır.
Başkent Platformu “İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın“ misyonuna inanmış; 1200 ü aşkın birçok kardeş dernek, vakıf, federasyon, Konfederasyon temsilcilikleri ile birlikte ortak çalışmalar yürütülmekte ve işbirliği yapmaktadır.
Talep Görüş Bildir